DSP Genel Başkanımız Sayın Önder AKSAKAL TBMM Genel Kurulu’nda “Bütçe Kanunu Teklifi” Hakkında Konuşma Gerçekleştirdi
Demokratik Sol Parti Genel Başkanımız ve İstanbul Milletvekilimiz Sayın Önder AKSAKAL, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda “2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifinin” Türkiye Büyük Millet Meclisi, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı bütçeleri hakkında konuşmasını Meclis Genel Kurulunda gerçekleştirdi.
Konuşmasında;
2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu hakkında Demokratik Sol Parti olarak görüşlerimizi paylaşmak üzere söz almış bulunuyorum,
Aziz milletimizi ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bütçe gerekçesinde başlangıç niyeti ve amacı olarak “Finansal istikrarı güçlendirmek, yüksek katma değerli üretimi teşvik etmek, iş ve yatırım ortamını iyileştirmek, afetlerle etkin bir şekilde mücadele ederken mali disiplini korumak” belirtilmiş ise de;
Sonuçta karşımızda, 2 trilyon 652 milyar lira bütçe açığı durmaktadır.
Dikkat edilirse, devletin çeşitli ihtiyaçları için kendisinin doğrudan harcamayıp kurumlara aktardığı kalemlerden oluşan cari transferler, bütçede en büyük gider kalemini oluşturuyor.
2024 yılında cari transferler için ayrılan 4 trilyon 267 milyar lira ödenek içindeki en önemli kalem ise Sosyal Güvenlik sistemine yapılacak transferlerdir.
Bu amaçla ayrılan bütçe harcamalarının yaklaşık yüzde 13,5’i sosyal güvenlik sistemine akıyor.
Bu denli büyük kaynak ayrılmasına rağmen sayıları 16 milyonu aşan emeklilerin büyük kısmı halen yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır.
Bu durum ülkemizde sosyal güvenlik sistemimizin ne denli bir reforma ihtiyacının olduğunun da çok açık göstergesidir.
Öte yandan 2024 bütçesinde deprem harcamaları için 1 trilyon 28 milyar lira kaynak ayrılmış durumda. Bu tutarın bütçe giderleri içindeki payı yüzde 12 olarak hesaplanmıştır.
Umarız bu rakam yaşadığımız 06 Şubat büyük deprem felaketinin yol açtığı yaraların sarılmasına yardımcı olur.
Ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğinden hareketle benzer yıkımlarla karşı karşıya kalmamak için gerekli tüm çabanın gösterilmesi, devletin başlıca görevlerinden biri olmak zorundadır.
Değerli milletvekilleri,
2024 yılı bütçesi için öngörülen bütçe açığı, Ak Parti iktidarları dönemindeki en yüksek bütçe açığı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ancak öngörülen bu açık, enflasyonun düşürülerek finansal istikrarın sağlanması hedefine yönelik bir bütçe hazırlandığı iddialarıyla ne yazık ki çelişki içindedir.
Bu nedenle, korkarız ki 2024 bütçesi öngörülenden daha büyük açıklarla kapanacak ve enflasyonla mücadele kesintiye uğrayabilecektir.
Ülkemizde son yıllarda yaşanan yüksek enflasyonun en çok zarar verdiği kesim sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızdır.
İşçi, köylü, memur ve emeklilerimizden müteşekkil bu vatandaşlarımıza insanca yaşayabilecekleri bir gelir ortamı sağlamak devletimizin temel görevidir.
Denk bir bütçe hazırlanması yönünde gelişecek çalışmaları destekleyeceğimizi özellikle belirtmek isterim.
Bütçenin enflasyonla mücadelede etkin bir rol oynayabilmesi için açıkları en aza indirecek politikaların güdülmesi zorunluluk taşımaktadır.
Bu hedefe ulaşmak için öncelikle harcamalarda azami tasarruf ilkesine uyulurken, kamu gelirlerinin etkin ve verimli biçimde toplanması gerekir.
Son yıllarda rutin hale getirilen vergi afları, vergi mükelleflerinde sürekli bir af beklentisi yaratmakta bu da vergiye uyumu olumsuz yönde etkileyerek vergi tahakkuk ve tahsilatını düşürmektedir.
Bizce vergi afları diğer adlî aflar gibi Meclisimizin nitelikli çoğunluğuyla yürürlüğe giren yasalardan olmalı ve olağanüstü bir zorunluluk olmadıkça gündeme getirilmemelidir.
Üretimin artırılması için, coğrafi yapımıza en uygun model olarak da tarımsal kalkınmanın öncelenmesi büyük önem arz etmektedir.
Üzerinde ısrarla durduğumuz bir konu vardır ki, o da mevcut Büyükşehir Yasasının tarımsal kalkınmamızın önündeki en büyük engel olarak durmasıdır.
Büyükşehir Yasası ivedilikle değiştirilmeli, tarım arazilerinin büyük çoğunluğunu içine alan bu statüden vazgeçilerek köylerin yeniden köylülere geri verilmesi sağlanmalıdır.
Büyükşehirlerin çeperlerinde “kentsel tarım” yapılmasına dair strateji tamamen bir hayaldir, dolayısıyla bu öngörü fanteziden öte anlam ifade etmez.
Değerli Milletvekilleri,
Gelir idaremiz, otomasyon sürecinde büyük başarılara imza atmış kurumlarımızdan birisidir. Bu sürecin nitelikli personel, vergiye uyum konusuna odaklanmış bir idari yapı, adil ve uygulanabilir bir vergi sistemiyle desteklenmesi şarttır.
Gelir İdaremizin vergi toplama kapasitesinin iyileştirilmesiyle ilgili tüm çabaların destekçisi olacağız.
Maliye Politikalarının başarıya ulaşmasındaki en büyük unsurlardan birisi, politikaların eş güdüm ve uyum içerisinde yürütülmesidir. Bilindiği üzere maliye politikalarının gelirler, bütçe ve kamu finansmanı olmak üzere üç temel ayağı vardır.
Bugünkü sistemde ise maliye politikalarının uygulanması açısından gerekli eşgüdüm ve uyum ortamının var olduğunu söylemek pek mümkün değildir.
Biz, maliye politikalarının başarı şansının artması açısından bu üç kurumun aynı yapı altında olmasının daha doğru olduğunu düşünüyoruz.
Son olarak, Merkezi Yönetim Bütçesinden en yüksek payın yüzde 14,6 oranıyla Eğitim harcamalarına ayrılmış olması memnuniyet vericidir, ancak yeterli değildir.
Atatürk’ün hedef olarak bize gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşabilmenin öncelikli koşulu eğitimli bir toplum yaratmaktan geçeceğine olan inancımızı bir kez daha belirterek, 2024 Bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, yüce meclisi saygıyla selamlıyorum.