BültenGenel Başkanımızdan HaberlerVideolar

Genel Başkanımız Aksakal; TBMM’de Yaptığı Basın Toplantısında Gündem ve Büyükkarıştıran Seçimi ile ilgili açıklamada bulundu

Genel Başkanımız Önder Aksakal, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında çeşitli konulara değindi. Aksakal, Türkiye'nin önemli tarihi günlerini anarken, İstanbul'un fethinin 571. yıldönümünü, Azerbaycan'ın bağımsızlık gününü ve Demokratik Sol Parti'nin kurucularından Bülent Ecevit'in doğum gününü kutladı. Ayrıca, Mersin'deki trafik kazasında yaşamını yitirenler için başsağlığı dileğinde bulundu ve trafik kurallarının önemine vurgu yaptı. Galatasaray'ın Süper Lig şampiyonluğunu kutlayan Aksakal, Gazze'deki insanlık dramını da kınayarak İsrail'in saldırılarını eleştirdi. Amerika'nın Ortadoğu politikalarını sert bir dille eleştiren Aksakal, sokak hayvanları meselesi ve ekonomi üzerine de önemli açıklamalarda bulundu. Son olarak, 02 Haziran'da yenilenecek seçimlere de değinen Aksakal, Büyükkarıştıran Beldesi'nde yapılacak olan belediye başkanlık seçimlerine hazır. Seçimlerin yenilenmesi kararı sonrasında DSP adayı Hakan Karaman, halkın desteğini arkasına alarak sahteciliği deşifre etmiş ve demokrasinin güçlenmesine katkı sağlamıştır. Ancak, bazı suçlara karışmış ve cezaevinden çıkmış kişilerin, seçmenleri üzerinde korku ve tedirginlik yarattığına dair söylentiler ortaya çıkmıştır. Bu durum üzerine İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'dan soruşturma talep edilmiş ve gereken adımların atılması istenmiştir.

Genel Başkanımız Sayın Önder Aksakal konuşmasında;

Dün, yani 28 Mayıs, Demokratik Sol düşüncenin kuramcısı, emeğin hak mücadelesi davasının, Tam Bağımsız Türkiye idealini yılmaz savunucusu, inançlara saygılı lâiklik kavramının teorisyeni, Başbakanımız ve Partimizin Onursal Genel Başkanı Bülent Ecevit’in 99.ncu doğum günüydü.

Aramızdan ayrılalı 18 yıl geçmesine rağmen bugün halâ daha O’nu arıyoruz ve onun öngörülerinin ne kadar doğru olduğuna tanıklık ediyoruz. Ruhu şâd, mekânı cennet olsun.

Bugün de bir başka iki önemli günün yıldönümü.

Birincisi, dünyanın en önemli jeopolitik özelliğine sahip, büyük İmparatorluklara başkentlik yapmış kadim kent İstanbul’un fethinin 571. yıldönümünü idrak ediyoruz. Bu tarihi süreç, diğer bir tanımıyla Orta Çağın kapandığı, yeni bir çağın başlangıcına atılan ilk adımdır.

Bu vesileyle şanlı tarihimizin kahramanlarını, başta Fatih Sultan Mehmet Han olmak üzere bu toprakları bizlere vatan yapan ecdadımızı, İstanbul’u 06 Ekim 1923’de bir kez daha işgalci emperyalistlerin elinden kurtaran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyorum.

İkincisi ise, “İki devlet, tek millet” anlayışıyla her zaman kucaklaştığımız kardeş Can Azerbaycan’ın bağımsızlığa kavuşmasının 106.ncı yıldönümü.

Azerbaycanlı soydaşlarımızın bu bağımsızlık günlerini yürekten kutluyorum, Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev şahsında tüm kardeşlerimize en içten duygularımla selamlarımı gönderiyorum. Yaşasın Türkiye – Azerbaycan kardeşliği, yaşasın Türk milleti!

Önceki gün Mersin’de meydana gelen zincirleme trafik kazasında 10 insanımız daha yaşamını yitirdi, 40 kişi de yaralandı.

Öncelikle trafiğe kurban giden yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, sabır ve metanet, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum.

Trafik kuralları gelişigüzel oluşturulmamıştır, yaşanan deneyimler ve bilimin öncülüğünde ortaya konulan veriler kapsamında bu kurallar ortaya çıkmıştır.

Ayrıca var olan kurallar sadece ülkemize özgü değil, tüm dünyada da aynen uygulanmaktadır.

Buradan tüm sürücülerimizi ve elbette yayaları trafikte daha dikkatli olmaları gerektiği konusunda bir kez daha hatırlatmada bulunmak isterim.

Değerli arkadaşlar,

Zorlu bir mücadele sürecinin sonrasında, Trendyol Süper Lig 2023 / 2024 sezonunda bir kez daha ipi göğüsleyen takım Galatasaray oldu.

Kulüp Başkanı Sayın Dursun Özbek ve yönetimini, Teknik Direktör Okan Buruk ve yardımcılarını, takımın sağlık ve diğer hizmetlerini yerine getiren çalışanlarını, şanlı Galatasaray’ın tüm oyuncularını ve elbette vefakâr ve cefakâr Galatasaray taraftarlarını elde ettikleri 24. Şampiyonluk için yürekten kutluyorum.

Değerli basın mensupları

Gazze’de süren insanlık dramı bugün yeni bir aşamaya ulaşmış, terör devleti İsrail’in azgın saldırıları, esasen emperyalist sistemin örtülü desteğiyle artık soykırım duvarını da aşmıştır.

Evlerinden yurtlarından sürdükleri insanları, yaşadıkları çadır kentte de bombalayarak tüm değer yargılarını ortadan kaldırmışlardır.

Refah bölgesinde gerçekleşen bombalama sonrası katliamda 50 Filistinli insan yanarak hayatını kaybetmiş, İsrail’in katil Başbakanı yaptıkları saldırının “trajik terslik” olduğunu söyleyebilecek kadar pişkin olduğunu göstermiştir.

Demokratik Sol Parti olarak bu kalleş ve insanlık dışı Refah saldırısını şiddetle ve nefretle kınıyorum, lanetliyorum.

Coğrafyamızda yeni bir terör devleti yapılanması hevesinde ve gayretinde olan Amerika’nın bu çabaları elbette boşa çıkarılacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Ancak başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm siyasi parti Genel Başkanları artık öncelikli hedeflerine Amerika ile olan ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği fikrini aynı inanç ve kararlılıkla ortaya koymalıdırlar.

Bakınız; Amerikan Senato ve Temsilciler Meclisi’nin ortak toplantısına İsrail’in katil Başbakanı “Onur Konuğu” olarak davet ediliyor. Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren zihniyetlerin “suç ortaklığı” tescillenmiştir.

Dolayısıyla, İsrail’e uygulanan ticaret kısıtlaması yeterli değildir, bugünden sonra Amerika’ya da birtakım yaptırımların masaya konulması zaruridir.

Kuzeyden ve güneyde Türkiye olarak bizi bir oldu – bittiye mahkûm etmek isteyen emperyalist sistemin başat aktörleri, neredeyse unutulmaya yüz tutmuş Ukrayna – Rusya savaşını yeniden canlandırmak ve hatta bölgemize yaymak niyetlerini Fransa’nın Ukrayna’ya asker göndermesine kadar vardırmışlardır.

Bu çok riskli ve tehlikeli bir adımdır. Türkiye bu konuda uyanık olmalıdır, provokasyon kokan sürece mesafeli durmalıdır.

Değerli basın mensupları,

Bir süredir saldırgan sokak hayvanları meselesi kamuoyunun gündemine tam olarak oturmuş, bu konu ekonomideki sıkıntıların, hayat pahalılığının, dış politikadaki önemli gelişmelerin önünde yer almaya başlamıştır.

Evet; saldırgan sokak hayvanları meselesi elbette önemlidir ancak bu ülkenin en can alıcı sorunu da değildir.

Esasen sadece bugünün değil, her dönemin sorunu olan başıboş sokak hayvanları meselesi gereğinden fazla bir boyuta taşınmış birtakım lobilerin savaş ortamına hizmet eder hale gelmiştir.

Bu konuyu özellikle başıboş köpeklerin ve hatta sahipli yırtıcı cinslerinin saldırılarına maruz kalan insanlarımızın penceresinden değerlendirmek zorundayız.

Meselenin özünde toplum bir tercihe zorlanmamalıdır. Saldırıya uğrayan insandan yana mı olacağız, bizlerin inayetine muhtaç haline getirilmiş köpeklerden yana mı?

Ancak inancımızın temeli şudur ki vaki sorunu çözmenin yolu bu hayvanları itlaf etmek de olmamalıdır. Yaşlı da olsa onları uyutarak kontrol altına almanın, öldürmekle eşdeğer olduğu unutulmamalıdır.

Toplumsal düzenin oluşturulması, kurgulanması ve kontrolü elbette devletin birinci görevi ve sorumluluğudur.

Dolayısıyla hiçbir şey başı boş bırakılmamalıdır, buna kedi ve köpekler de dahildir.

Genlerinde saldırganlık özelliği de olan hayvanların ivedilikle bakım evlerine toplanması, derhal kısırlaştırılması, her birine kimlik numarası verilerek kayıt altına alınması, sahiplenecek insanlara da özel taahhütler kapsamında verildikten sonra periyodik takiplerinin yapılması en geçerli yol olacaktır.

Değerli basın mensupları,

Türkiye Sayın Mehmet Şimşek yönetimindeki stratejileri kapsamında yeni faiz ve kredi politikaları ile bazı değişikliklere gitmiştir.

Bu doğrultudaki süreçte politika faizinin yüzde 50’ye ulaşması hem mevduat hem de kredi faizlerinin yükselmesine sebep olmuştur.

Esasen, kredi faizlerinin yüzde 60 / 70 aralığına çıkması, işletmelerimizin maliyetini artırıcı bir unsurdur.

Kredi otoritesi yüksek şirketlerin çoğu Bankalardan döviz cinsi kredi kullanmaya başlamışlardır.

Burada, yıllık yüzde 8 / 12 aralığında alınan ABD doları cinsinden krediler sayesinde Hazine ve Maliye Bakanının önümüzdeki dönem döviz rakamlarının Türk Lirası karşısında, enflasyonun altında değer kazanacak olma beklentisiyle alınan krediler, istenirse çalıştıkları iş kolunda, istenirse günlük, aylık, hatta 3 ve 6 aylık Türk Lirası mevduat faizlerinde kullanılması sonucunda bir reel kazanç ortaya çıkacaktır.

İhracatçılar haricindeki işletmeler, kullandıkları döviz kredilerini Türk Lirasına çevirmektedir. Bu da doğal olarak Merkez Bankası rezervlerini artırıcı bir unsurdur.

Ekonomi yönetimimiz, daha Kur Korumalı Mevduatların ekonomimizde yarattığı sıkıntılar aşılmadan geçmişten çok ders çıkarmamış görünüyor.

2001 krizi öncesi, özellikle 1995 / 1998 arası enflasyona rağmen 1995 krizi sonrası verilen 3 aylık yüzde 50 net Türk Lirası faiz ile döviz stabil hale gelmiş, yabancı fonlar döviz bozup Türk Lirası yüksek faize dönmüşlerdi.

Ama bu uygulama sonucunda, daha sonra 2000 / 2001 yılları arasında elde ettikleri yüksek faizler ile bozduklarından daha yüksek meblağlarda döviz alarak, özellikle sermaye rasyosu zayıf, orta ölçekli Bankaların batmasına ve 2001 krizine sebep olmuşlardı.

Şimdi 2024 yılında, daha Kur Korumalı Mevduat şoku atlatılmadan aynı 2001 krizi öncesi olduğu gibi çeşitli teşvik edici, örneğin kurun sabit olacağı garantisiyle carry trade sistemiyle döviz girişi sağlamaya başlanmıştır.

Kur 30 / 31 lirayı aşmasın diye dövize müdahale edilip, yaklaşık 25 milyar dolar satılmış, bugün ihracatçı zor durumda kalmasın diye kuru 32 liranın altına düşürmemek için 30 milyar dolar üzeri alım yapılmıştır.

Bu başarısız olmuş bir politikadır!

Evet, bu uygulamalar ilk başlarda bir bahar havası estirir ama sizler de hatırlayacaksınız, 2000 yılı öncesi tarım ve hayvancılığımız bu kadar ithalata dayalı değilken bile sonrası hüsran olmuştu.

Şimdi Kur Korumalı Mevduat hatasını carry trade ile düzeltmeye çalışmak yanlışın en büyüğü olacaktır.

Şimdiden bu konudaki uyarımızı yapıyoruz!

Değerli basın mensupları,

Bildiğiniz gibi Yüksek Seçim Kurulu, 31 Mart seçimleri sonrasında bazı seçim çevrelerinde değişik gerekçelerle seçimlerin yenilenmesine karar verdi ve 02 Haziran Pazar günü bu seçimler yenilenecek.

Demokratik Sol Parti olarak bizim de kazandığımız Kırklareli / Lüleburgaz’a bağlı Büyükkarıştıran Beldesi Belediye Başkanlığı seçimlerine daha da hırslanarak ve inancımızı daha da katlayarak hazırlandık ve seçimlere hazırız.

Belediye Başkan adayımız Sayın Hakan Karaman, seçmen listelerinde en yakın rakipleri tarafından kasıtlı olarak yapılmış birtakım manipülasyonların aydınlatılması, vesayet altında olan dört vatandaşı seçmen olarak bildirildiğinin ortaya çıkarılması sonrasında halkın daha fazla kesiminin desteğini arkasına almış, bu sahteciliği yapanları da deşifre ederek demokrasinin güçlenmesine de katkı koymuştur.

Ancak kulağımıza hiç de hoş olmayan birtakım söylentiler geldiğini paylaşmak isterim.

Bazı organize suçlara karışmış, bu sebeple cezaevine girip çıkmış kimselerin, Büyükkarıştıran halkı ve seçmenleri üzerinde korku ve tedirginlik yaratan davranışlar sergilediği ve olası sonuçları üzerine kaygı ve tedirginliği de had safhaya çıkardığı gözlenmektedir.

Buradan Sayın İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya’ya bir çağrıda bulunmak istiyorum; söz konusu bu iddiaların araştırılması zaman geçirmeden yapılmalı ve varsa bu tip şahıslar derhal adalete yeniden teslim edilmelidir.

02 Haziran Pazar günü Büyükkarıştıran seçimlerinin galibi, yeniden Demokratik Sol Parti ve adayımız Hakan Karaman olacaktır. Buna yürekten inanıyorum.

Buradan kendisine ve yol arkadaşlarına üstün başarılar diliyorum. 02 Haziran seçimlerinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Büyükkarıştıran’da da Demokratik Sol Parti’nin “Cumhuriyetkent” projeleri ile halkın mutlu bir yaşama kavuşturulması sağlanacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha hepinize teşekkürlerimi, en içten saygılarımı sunuyorum. Sağ olun, var olun.

Başa dön tuşu