Yenikapı Mitingi “AKP’yi AK’lama” Mitingine Dönüştürülmüştür.

Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder AKSAKAL, Pazar günü yapılacak olan Yenikapı Mitingi için bir açıklama yaptı.

AKSAKAL, darbelere karşı toplumun tamamında kenetlenme ve bir eylem birliği oluştuğunu ancak meydanları dolduran yurttaşların bu yaklaşımlarının başka amaçlar için kullanıldığı izleniminin doğduğunu söyledi.

Sayın Cumhurbaşkanı öncülüğünde “bir teşekkür” mahiyetinde olarak düşünülen Darbelere Karşı Demokrasi Mitingi’ne sadece üç partinin çağırılmasının demokrasi ile bağdaşmayan bir yaklaşım olduğunu belirten AKSAKAL sözlerini şöyle sürdürdü:

“Parlamentoda yer alan partilerden sadece üçünün davet edildiği Yenikapı Mitingi, bir “Demokrasi” mitingi özelliğini en baştan kaybetmiştir. Çünkü sayın Cumhurbaşkanı, parlamento içindeki bir diğer partiyi de, parlamento dışındaki partilerin tümünü de açıkça yok saymıştır.

Oysa demokrasi, toplumun bütün kesimlerinin bir araya getirildiği ve toplumsal yaşamın her alanında her bir bireyi ilgilendiren her konuda eşit ve hakça uygulamaların yaşandığı yönetim biçimidir.

Bu miting, Türkiye’nin 15 Temmuz Darbe Kalkışması ortamına getirilmesine olanak sağlamış, failleri ve destekçileriyle bu süreçte siyasi ve ticari işbirliği içinde bulunmuş AK Parti iktidarını ve onun iradi kadrosunu, kısacası “AKP’yi AK’lama Mitingi”ne dönüştürülmüştür.

Peki, Yenikapı Mitingi Türkiye’nin önüne “yeni kapılar” açabilecek mi?

Örneğin, sayın Cumhurbaşkanı ve sayın Başbakan, açıkça beyan ve kabul ettikleri, Allah’tan aflarını, yüce Milletten de özürlerini diledikleri şekilde, yapılan hataların karşılığında yeni bir dönemin önünü açmak amacıyla, tıpkı “demokratik ülkelerde olduğu gibi”;

Seçim Barajı’nın tamamen kaldırılacağını, son Genel seçimlere katılmış partilerden oluşan bir Cumhuriyet Hükümeti kurulacağını ve ERKEN SEÇİM’e gidilmesi gerektiğini açıkça ilan edebilecek mi?

Örneğin sayın Kılıçdaroğlu, katılmayı önce reddettiği, sonra da ‘nasılsa’ kabul ettiği bu “demokrasi” mitingine parlamentodaki HDP’nin neden çağırılmadığını, parlamento dışındaki partilerin neden o platformda olmadıklarını, bunun demokrasiyi koruma ve kollama değil, demokrasiyi katletme mitingi olarak görüleceğini söyleyebilecek mi?

Örneğin sayın Bahçeli, AK Parti hükümetlerinin bugüne kadar düştüğü her çukurdan çıkarılmasında üstlendiği tarihi misyonlarından belki de sonuncusu olacak bu mitingde, her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alanlarla “Irmağının akışına ölürüm Türkiyem!” türküsüne eşlik edebilecek mi?

Haydi bakalım, Cumhuriyet tarihinin gelmiş geçmiş en “demokrat (!)” partileri;

Yenikapı Meydanı sizleri, bizler de vereceğiniz sözleri bekliyoruz.

Kahrolsun darbeler, darbeciler ve onların işbirlikçileri!

Yaşasın Demokrasi ve Türkiye Cumhuriyeti!”