Genel Başkanımız Önder Aksakal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Isparta Keçiborlu ilçesinde düşen askeri helikopterde şehit olan 6 askerimize ve Artvin Arhavi’de heyelan sonucu hayatını kaybeden 4 vatandaşımız için taziye dileklerini iletti. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününü kutlarken, küresel emperyalizmin insan haklarını ihlal eden politikalarını eleştiren Aksakal, insan haklarının yüceltilmesi için kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini belirtti. 2023 Kesin Hesap Kanunu ve 2025 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu görüşmelerine değinerek, bütçenin ülkeye hayırlar getirmesi temennisinde bulundu. Suriye’de Baas rejiminin sona ermesiyle başlayan süreci ve terör yapılanmalarına karşı Türkiye’nin kararlılığını vurguladı. Ayrıca Beşar Esad’ın insanlığa karşı suçlardan yargılanması gerektiğini ifade ederken. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun çalışmalarına ilişkin olarak, 2025 yılı için %57,5 zamla asgari ücretin 26.778 TL olması gerektiğini ifade etti
Genel Başkanımız Önder Aksakal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında; "Dün Isparta - Keçiborlu’da Kara Havacılık Okulunda bir askeri helikopterin düşmesi sonucu 6 askerimiz şehit oldu. Bu elim kazada hayatını kaybeden şehitlerimize Allahtan rahmet, kederli ailelerine sabır ve metanet diliyorum, milletimizin başı sağolsun. Ayrıca yine dün Artvin'in Arhavi ilçesinde, Karadeniz Sahil Yolu'nun kapanmasına neden olan heyelanda toprak altında kalan otomobil ve içindeki 4 kişinin cansız bedenlerine ulaşıldı. Deprem, sel, heyelan gibi doğa olaylarının yarattığı sıkıntılıları hep yaşayageldik, gerçekten üzüntümüz büyük, burada yaşamını yitiren kardeşlerimize de Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, sabır ve metanet diliyorum. Bildiğiniz gibi bugün bir de Dünya İnsan Hakları Günü.. Küresel emperyalist sistemin tamamen ayaklar altına aldığı bu değerlerin yaşandığı günlerde, en yakın haliyle bugün Suriye’de onlarca yıldır yerin beş kat altında neredeyse diri diri gömülmüş insanların akli melekelerini kaybetmiş şekilde gün yüzüne çıkarıldığı bir ortamda bu gün nasıl kutlanır bilemiyorum. Yine de umudumuzu yitirmeden, ümidimizi kaybetmeden, inançla ve kararlılıkla insan haklarının yüceltilmesi yolunda emek vermeye, çaba göstermeye devam edeceğiz. Bu anlamda olmak üzere 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününü de kutluyorum. Değerli arkadaşlar, Yüce Meclisimiz 2023 yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ve 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununu görüşmek üzere dün çalışmalarına başladı, yaşadığımız bunca sıkıntılı dönemlerin etkisi altında hazırlanan ve hayata geçirilmesi için büyük emek harcanan Bütçemizin ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini diliyorum, bütçe çalışmalarında mesai harcayan başta Cumhurbaşkanlığı nezdinde bürokratlarımıza, uzunca bir değerlendirme dönemi geçiren Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Başkan ve Üyelerine, tüm Meclis çalışanlarına, elbette süreci başından sonuna kadar takip ederek halkın bilgilenmesine vesile olan siz değerli basın mensuplarımıza içten teşekkürlerimi sunuyorum. Değerli basın mensupları, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım attığımız bir dönemde Türkiye olarak bölgemizde yaşanan siyasi gelişmeleri dikkatle ve endişeyle takip ediyoruz. Kırk yıldır sürdürdüğümüz bölücü terörle mücadelemizin paralelinde, küresel emperyalizmin hemen yanı başımızda bir teröristan yaratma girişimlerini de bertaraf etme stratejilerimizi dikkatle hayata geçiriyoruz. Onbeş ay önce başlayan Hamas – İsrail çatışmasının bugün geldiği nokta itibariyle Suriye’de 61 yıldır hüküm süren Baas rejiminin sona ermesine evrilen süreç, bir milyondan fazla insanın katledildiği insanlık dışı bir dönemi tarihin raflarına kaldırdı. Türkiye olarak sürekli işbirliği çağrılarına olumsuz yaklaşan Beşar Esad, bir harabeye çevirdiği ülkesini ve yakın desteğini gördüğü toplumsal kitlesini yüz üstü bırakıp ülkesinden kaçtı, bölgenin yeni bir bilinmezliğe doğru gidiş sürecini başlattı. Şu bir gerçektir ki, kırk yıldır mücadelesini yürüttüğümüz PKK / PYD terörü Esad ailesinin iktidarı döneminde Suriye topraklarında himaye edilerek bugünlerine ve bugünkü gücüne ulaştı. Bu açıdan bile bakıldığında teröre kurban verdiğimiz binlerce masum insanın ahı onlara bu hayatta cehennem azabını yaşatacaktır. Suriye’de bu katil rejimi yıkarak Suriyelilerin özgürce yaşama döneminin kapılarını açan Suriye Meşru Muhalefeti yapılarının heyecan ve kindarlıktan uzak, o topraklar üzerinde yaşayan tüm etnik ve inanç kesimlerini kucaklayıcı, bölgenin ve dolayısıyla Ortadoğu’nun huzuruna ve demokratik yaşamına katkı koyacak politikaları önceleyen kararlarını önemsediğimizi belirtmek isterim. Suriye sınırımız boyunca PKK – PYD terör örgütlerinin temizlenmesi, güvenli bir hat yaratılmış olması var olan sorunların tamamen ortadan kalktığı anlamını elbette taşımamaktadır. Zira Suriye’nin kuzeyi ve Fırat nehrinin doğusundaki toprakları işgal eden bir ABD – PKK – PYD yapılanması vardır ki, deyimi yerindeyse turpun büyüğü torbadadır! Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruması bizim için önemlidir. Dolayısıyla güney bölgemizde bir oldu-bitti ile karşılaşma ihtimalimizin güçlü olasılığı kapsamında belirtmek isterim ki, buna yeltenme olursa uluslararası hukukun verdiği hak ve yetkiler kapsamında Türkiye gereğini mutlaka yapacaktır, yapmalıdır. Bunun yanında mevcut durumdan istifade ederek fırsatçılık yapan İsrail daha şimdiden Suriye topraklarını işgal etmeye başladı, bu da dikkatle takip etmemiz gereken bir süreçtir. Bugünkü haliyle Suriye muhalefetinin öncüsü görünümündeki HTŞ’nin daha vakur davranması, lideri Ebu Muhammed el Colani’nin yerleşik devlet teamüllerine uygun kararlarla süreci yönetmesi ve başta bölgenin tamamen terör yapılanmalarından arındırılması noktasında özellikle Türkiye ile koordinasyonu önemsemelerini beklemekteyiz. Rusya tarafından sığınma hakkı verildiğini öğrendiğimiz Beşşar Esad’ın kendi insanlarına uyguladığı ağır işkence, katliam ve insanlık dışı muameleleri nedeniyle en kısa zamanda adalete hesap vermesi sağlanmalı, Uluslararası Ceza Mahkemesi eliyle bu sürecin başlatılması sağlanmalıdır. Kısacası 61 yıllık diktatörlüğün sorumluları için bugün, yani 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde bu çağrıyı yapıyorum, Bessar Esad sadece Suriye halkına değil, dünya insanlığına mutlaka hesap vermelidir! Değerli basın mensupları, Gelinen noktada ABD’den gelen açıklamalar daha karmaşık bir döneme girileceğine dair işaretler vermektedir. Şu kadarı iyi bilinmelidir ki 85 milyon Türk halkı her bir ferdiyle vatanına sahip çıkma noktasında en ufak bir tereddüt yaşamayacaktır. Bu tehlikeyi her şeyden önce terör yandaşlarının, kendilerinin kırk yıldır bir piyon olarak kullanıldıklarını görmesi ve anlaması gerekmektedir. Umarım bu gerçekleşir. Bu vesileyle kardeş Suriye halkına yeni dönemde barış ve huzur içinde bir yaşamı kurgulamaları adına şans diliyorum. Değerli arkadaşlar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün ilk toplantısını yaparak 2025 yılı için Asgari Ücret miktarını belirleyecekler. Geçtiğimiz haftalarda sizlerle de paylaştığımız üzere 2024 yılı gerçekleşen enflasyon oranına, 2025 yılında gerçekleşmesi öngörülen enflasyon oranının yarısı ilave edilerek oluşturulacak oranda bir zam yapılması beklentimizdir. Her ne kadar çıkacak rakam arzu edilen sosyal refahı sağlamaktan uzak olacaksa da en azından asgari ücretle yaşamlarını sürdüren kesimlerin bir nebze nefes almalarına zemin hazırlayacaktır. Tekrar etmek gerekirse bizim bu konudaki önerimiz 2025 yılı için uygulanacak Asgari Ücret miktarı yüzde 57,5 oranında bir artışla 26.778 lira olmalıdır" dedi.