Genel Başkanımız Sayın Önder Aksakal, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Batı Trakya Türklerinin yaşadığı sorunları gündeme getirdi. Aksakal, Yunanistan’da yaşayan Türk azınlığın haklarının ihlal edildiğini belirterek, uluslararası anlaşmalara rağmen asimilasyon politikalarının sürdüğünü vurguladı.
Genel Başkanımız Sayın Önder Aksakal, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun bugünkü oturumunda gerçekleştirdiği konuşmada; "Batı Trakya’da yaşayan soydaşlarımızın bugün içinde bulunduğu sorunları bir kez daha gündeme getirmek amacıyla söz almış bulunuyorum.
Yüce heyetinizi ve televizyonları başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Batı Trakya Türkleri, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması uyarınca, mütekabiliyet esasına göre İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada'da yaşayan Rumlara karşılık olarak Yunanistan Devleti'ne emanet edilen, Gümülcine, İskeçe ve Dedeağaç’ta yaşayan, hukuki statüsü tescil edilmiş tek azınlık toplumudur ve sayıları 150.000 civarındadır. Esasen Batı Trakya Türkleri bize büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetidir.
Bugün Batı Trakya Türk Azınlığı, Yunan makamlarının her türlü baskı ve asimilasyon politikalarına rağmen bölgedeki varlığını sürdürmektedir.
Bu politikaların en önemlisi, Türk milli kimliğinin inkârıdır ve en çarpıcı göstergesi de adında "Türk" kelimesi geçen dernek ve kurumların faaliyetlerinin yasaklanmasıdır.
İskeçe Türk Birliği, Gümülcine Türk Gençler Birliği ve Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği gibi azınlığın tarihi dernekleri, 1980'lerin sonunda Yunan makamları tarafından tabelalarında "Türk" ibaresi bulunduğu gerekçesiyle feshedilmiş ve resmiyetleri ellerinden alınmıştır.
Batı Trakya'daki Türk azınlığa ait derneklerin kapatılması üzerine iç hukuk yolları tüketilmiş, sonuç alınamayınca konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşınmıştır. 2008 yılında AİHM, Yunanistan'ı suçlu bulmuş, ancak bu kararın gereklilikleri Yunan makamları tarafından aradan 17 yıl geçmesine rağmen halen uygulanmamıştır, adında "Türk" ibaresi geçen yeni dernek kurma çabaları da bugün dahi reddedilmeye devam etmektedir.
Türk azınlığın örgütlenme özgürlüğü, 2022 yılında kurulan Batı Trakya
Fenerbahçeliler Spor ve Kültür Derneği'nin Yunan mahkemeleri tarafından feshedilmesiyle ciddi bir darbe almıştır.
Fesih gerekçesinde, derneğin adında yer alan "Batı Trakya" ifadesi ayrılıkçı ve ulusal güvenliğe tehdit olarak değerlendirilmiştir. Bu karara itiraz edilmiş olup yargı süreci devam etmektedir.
Değerli Milletvekilleri,
Batı Trakya Türk azınlığının eğitim alanındaki özerk yapısına da müdahale edilmektedir. Yunan makamları, Batı Trakya'da Türkçe ve Yunanca eğitim veren anaokullarının açılmasına izin vermemekte, her yıl önemli sayıda azınlık ilkokulu öğrenci sayısının yetersizliği gerekçesiyle sistematik olarak kapatılmaktadır.
Ortaöğretimde ise temel sorun, okul sayısının yetersizliği ve fiziki imkanların kısıtlı olmasıdır. Gümülcine ve İskeçe'de nüfusun yaklaşık yarısı Türk olmasına rağmen, sadece birer tane Azınlık Ortaokulu ve lisesi bulunmaktadır.
İskeçe'deki Azınlık Ortaokulu ve Lisesi, eski bir tütün deposunda eğitim vermektedir.
Azınlık temsilcileri ve mensupları tarafından sürekli olarak yeni bir okul binası, ek bina veya restorasyon talepleri Yunan yetkililer tarafından göz ardı edilmekte, azınlık mensubu öğrenciler aşırı kalabalık sınıflarda eğitim görmeye çalışmaktadır.
Bir diğer önemli konu, dini özgürlükler alanında yaşanan ciddi sıkıntılardır.
Lozan Antlaşması ile Batı Trakya Türk Azınlığına kendi dini liderlerini seçme hakkı tanınmış olmasına rağmen, Yunanistan 1990 yılında bu hakkı resmen azınlığın elinden almıştır. 35 senedir bu ihlal konusu neden gündeme getirilmemiş ve bir çözüme kavuşturulamamış, hakikaten enteresan!
Buna rağmen Türk azınlık, bu yasayı kabul etmemiş ve kendi müftülerini seçmiştir.
O tarihten bu yana, devlet tarafından atanan müftüler ile Türk azınlık tarafından seçilen müftüler arasında bir çift başlılık durumu söz konusudur. Türk azınlık, kendi seçtiği müftü ve imamlara sahip çıkarken Yunanistan, azınlığın iradesine karşı müftü ve imam atamaları yapmaktadır.
Bu durum toplumsal sıkıntıların en önemli olanlarından biridir. Yunanistan, siyasi temsil konusunda da Türk azınlığa engeller çıkarmaktadır. %3'lük demokratik olmayan seçim barajı, Türk azınlığın Yunan Parlamentosu'nda temsil edilmesini engellemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca,
Yunan makamları, Türk azınlığa ait vakıfların idare heyetlerini seçmesini engellemekte, vakıf yönetimlerini antlaşmalara aykırı olarak kendilerinin atadığı İdare Heyetlerine devretmektedir.
Bu sosyoekonomik baskılar, göçlere ve bölgede demografik yapının değişmesine yol açmaktadır.
Değerli Milletvekilleri,
Yunanistan'da yaşayan Batı Trakya Türk Azınlığının sorunlarının yanı sıra, Türkiye'de yaşamak zorunda kalan ve uzun süreli oturma iznine sahip olan Yunanistan vatandaşı Batı Trakya Türkleri de çeşitli sorunlarla karşı karşıyadır.
Batı Trakya Türkleri, adres tespiti uygulamaları, adres kaydı yaptıramama, Genel Sağlık Sigortası kapsamında geriye dönük kronik hastalık sebebi ile tedavi giderlerinin karşılanmaması ve Türkiye'de yüksek öğrenim gören öğrencilerin yüksek miktarda öğrenim harcı ödeme zorunluluğuna tabi tutulmaları gibi sorunlarla mücadele etmektedir.
Bu sorunların çözümü için önerimiz, Gümülcine Başkonsolosluğu tarafından kendilerine "etabli belgesi" verilen tüm soydaşlarımızın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları gibi hizmet almalarının sağlanmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti büyük ve güçlü bir devlettir, 13 yıldan bu yana ve halen milyonlarca Suriyeli’ye sağladığı olanakları kendi öz kardeşlerinden esirgeme durumunda olmamalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuyu mutlaka bir çözüme kavuşturması gerektiğini özellikle belirtmek isterim.
Değerli milletvekilleri,
Batı Trakya Türkleri, tarih boyunca milli kimliklerini koruma konusunda örnek bir duruş sergilemiştir. Bu nedenle, soydaşlarımızın yasal haklarının korunması ve mağduriyetlerinin giderilmesi büyük önem taşımaktadır. Demokratik Sol Parti olarak biz, büyük Türkiye Cumhuriyeti ve asil Türk milleti, her zaman olduğu gibi, Batı Trakya Türklerinin yanında olmaya devam edeceğimizi bir kez daha belirterek genel kurulu saygıyla selamlıyorum."