Onursal Genel Başkanımız Merhum Bülent ECEVİT Vefatının 18’inci Yıl Dönümünde Kabri Başında Andı.
Genel Başkanımız Önder AKSAKAL’ın ve Partililerin katılımıyla birlikte Bülent ECEVİT’in vefatının 18. yıl dönümünde kabri başında anıldı.
Genel Başkanımız Sayın Önder Aksakal Konuşmasında;
“Değerli arkadaşlarım, basınımızın saygıdeğer temsilcileri,
Bugün, aramızdan ayrılışının 18.nci yılında büyük devlet adamı, Başbakanımız, onursal Genel Başkanımız Bülent ECEVİT’i bir kez daha saygıyla ve özlemle anmak üzere toplanmış bulunuyoruz.
Katılımınız için hepinize teşekkür ediyorum.
Bülent Ecevit, Türk Siyasal hayatında uzun yıllar ön plana çıkmış başarılı, son derece entelektüel birikimi olan ve aynı zamanda sanatçı bir politikacıydı.
O, Türkiye’nin en sancılı kritik dönemlerinde etkin rol almış, daima cesur bir politikacı olmuştur.
Bülent Ecevit’in düşünce özgürlüğü, demokrasi ve ekonomik özgürlüğe dair; “Türkiye’de uygulamaya çalıştığımız demokrasi, yalnız ülkeyi kimlerin yöneteceğine halkın karar verdiği rejim değildir. Bu demokraside halk, nasıl yönetileceğini ve toplumun sorunlarına nasıl çözümler getirileceğini de kararlaştırır.
Bu rejimde herkes, her parti, her topluluk, her dernek, toplum sorunlarına düşündüğü çözümleri serbestçe anlatabilmelidir.” diyebilen bir devlet adamıydı.
Değerli Genel Başkanım,
Cumhuriyet tarihimizin belki de en önemli dönemlerinden birini daha yaşıyoruz.
12 Eylül faşit darbesiyle birlikte kurgulanmaya başlanan bölgesel planlamaların bugün geldiği noktada artık ülkemiz de ciddi bir tehdit altındadır.
Üzülerek belirtmek isterim ki,
Türkiye’de siyaset zemini ve öncü aktörlerinin umarsız savruluşlarını, dayatılmış çaresizliklerini, tutarsız öngörülerini asil Türk milletini oluşturan tüm toplum kesimleri olarak ibretle izliyoruz.
Küresel sistemin dayatmasıyla ve özellikle coğrafyamızda Türkiye’nin de arasında yer aldığı ülkeler olarak akıbeti meçhul bir dönemi yaşıyoruz.
Amerika’nın öncülüğünde, İsrail’in taşeronluğunda “vekalet savaşı” şeklinde kurgulanmış Yeni Ortadoğu Haritası planı tüm hızı ve kararlılığıyla devam ediyor.
Senin 25 yıl önce öngördüğün ve elinin tersiyle reddettiğin ama kimseyi inandıramadığımız bu planın yarattığı manzarayı bugün yaşanan can pazarlarıyla canlı canlı izlemek durumunda kalıyoruz.
Şunu bilmeni isteriz ki, bizlere emanetin olan Demokratik Sol Partinin yılmaz neferleri olarak öğretilerin ışığında ve gösterdiğin yolda inançla ve kararlılıkla yürümeye devam ediyoruz.
Yurtta barış, Dünya’da barış düsturuyla oluşturduğun bölge merkezli dış politikamızı gerek TBMM’de gerekse halkımızın arasında ülkemizin ve milletimizin bekası istikametinden ayrılmadan kararlılıkla sürdürüyoruz.
İsrail eliyle yürütülen bu süreçte on binlerce masum insan katlediliyor ve medeniyet, tarihi bir suskunluk içerisinde sadece izliyor.
Senin Başbakanlığında görev yapan 57.nci Cumhuriyet Hükümeti terörü bitirmiş, emperyalist planları çöpe atmış, terör örgütü elebaşını da yüce Türk adaletine teslim etmişti.
Kadim Türk devletine karşı hayal ve hevesleri yeniden depreşen PKK terör örgütünün aramızdaki açık ve maskeli siyasi temsilcileri bugün yeniden sahneye çıkmış, “Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz!” diyerek ulusal kurtuluş savaşımızı yöneten ve kazanan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin bugünkü yöneticileri, ne yazık ki bu ülkeyi, milletiyle birlikte bölme gayreti çerisindeki PKK terör örgütü yandaşlarıyla el ele, kucak kucağa görüntü vermektedirler.
Değerli Genel Başkanım,
Şunu bilmenizi isterim ki, senin yolunda büyük Atatürk’ün ışığında yürüyen demokratik solcular olarak böyle bir plana asla izin vermeyeceğiz.
Bu topraklar üzerinde binlerce yıl kardeşçe yaşayan bizler, bu kardeşliğimizi sonsuza kadar sürdüreceğiz. Ve Atatürk’ün bizlere emaneti Kadim Türk devleti ilelebet payidar kalacaktır.
Ruhun şâd, mekânın cennet olsun.” ifadelerini kullandı.